Yeniden Bağlanmak - Aile Dizimi - (Manifestör + Yazınsal Ustalık Hediye ) (4 Kitap)

Ölüm nasıl ki yaşadığımız hayatın yadsınamaz gerçekliklerindense, kayıp duygusu yaşamak ve yas tutmak da, hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Doğmak nasıl hayatın normaliyse, ölmek de bir o kadar hayatın normalidir. Ölümle gelen üzüntüyü ve kederi hissetmek, yas ve iyileşme sürecinin doğal bir parçasıdır. Aslında her insan yaşamı boyunca çok çeşitli ayrılık ve yitirme temalı kayıpların yasını tutar. Ölüm bu kayıpların en önemlilerinden biridir. Bu kitabın da asıl odağı ölümle gelen kayıp ve yas konusudur.

Ölümle ilgili psikolojik süreci, kaybı yaşayan kişi içsel olarak başlangıçta kabul etmez. Ölen kişinin aslında yaşadığını ve ölmediğini iç dünyasında tekrar tekrar *haykırır*. Ancak diğer yandan da dış dünyada, taziyeye gelen insanlar eylem ve söylemleriyle ölen kişinin, öldüğü gerçeğini sürekli olarak hatırlatır. Bu durum aslında kayıp yakını için bir tür karşıt *haykırıştır*. Çok yoğun kötü duygular yaşayan kayıp yakınının, ölümü kabul etmeyen iç dünyası ile ölüm gerçeğini dile getiren dış dünya arasında bir uzlaşmaya ihtiyacı vardır. Üzülmek, kederlenmek, ağlamak ve acı hissetmek gibi yaşanan birçok duygu sayesinde yavaş yavaş bu uzlaşma sağlanır.

"Elinizdeki kitabın yazarı ruhsal kimliğin inşasındaki Temel İnşa Malzemleri`nin nasıl iç dünyamızı şekillendirdiğini bütün detayları ile açığa koymaktadır. "

Tahir Özakkaş MD. PhD.

Geçmişin gölgesi, bugünün ışığında iyileşir...

Bu kitap, insanlık tarihinin kadim anlatıları olan tragedyaların derin yapısından, günümüzün etkili bir şifa yöntemi olan Aile Dizimine uzanan benzersiz bir köprü kuruyor. Felsefi derinliği ve uygulamalı yöntemleri bir araya getiren bu çalışma, bireylerin ve ailelerin görünmeyen bağlarını anlamalarına, geçmişin ağırlığını bırakmalarına ve geleceğe umutla bakmalarına rehberlik ediyor.

Felsefe temelli ilk özgün eser olma niteliğini taşıyan bu kitap, Türkiye’de Aile Dizimi üzerine hazırlanmış ilk doktora tezinden uyarlanmıştır. Aynı zamanda uluslararası akademik çalışmalarda da bir ilk olarak, Aile Dizimini felsefi bir perspektiften ele alarak bu alanda önemli bir boşluğu dolduruyor.

Aile Dizimi tekniği, felsefe ve bilim temellidir. Fenomenoloji ve ontolojinin yanı sıra, birçok felsefe alt dalıyla ilişki içindedir. Bu derinlemesine yaklaşım, bireylerin ve ailelerin sistem içindeki yerlerini keşfetmelerine ve duygusal sağaltım sürecine anlam kazandırmaktadır.

Ayrıca kitapta, uygulama örnekleri ve pratikleri ile Aile Dizimi çalışmalarının nasıl yürütüldüğü ve bu çalışmaların sonuçlarının neler olduğu da detaylı olarak ele alınmaktadır.

Yazar, Aile Diziminin felsefi temellerini titizlikle incelerken, geçmişten geleceğe uzanan yolculukta bireylerin ve ailelerin köklerinden güç alarak özgürleşmelerine olanak tanıyor.

Her aile bir sistem, her sistemde nice hikâye saklıdır.

Dr. HİLAL ANDIÇ      

Doç. Dr. Cem Yılmaz Budan’ın sunuş yazısı ile...

Kayıp Aranıyor, Konsolos Vildan Bey’in gazeteci kızı Nevin’in uğradığı ihanete bizzat tanıklık ederek sonlandırdığı evliliğinin ardından taşındığı taşra kasabasında inşa etmeye çalıştığı yeni düzeni kurgularken maruz kaldığı mahalle baskısının anlatımını eksen edinen bir anlatıdır.

Eserin protagonisti Nevin, iç dünyasıyla benliğini kuşatan toplumsal normlar ve değerler arasında dört başı mamur bir uzlaşı kuramadığı için daimî bir ıstırabı deneyimlemeye yazgılı kılınmış hür mizaçlı bir öznedir.

Edebiyat tarihimizde daha ziyade hikâyeci kimliğiyle ön plana çıkan Sait Faik, kalemini roman vadisinde de denemiştir. Yazarın neşredilen iki romanından ilki Medar-ı Maişet Motoru ismiyle Yeni Mecmua’da tefrika edildikten birkaç yıl sonra, ancak 1944’te kitap halinde basılmıştır. Bu kitabın ismi, 1952 yılına ait ikinci baskısında Birtakım İnsanlar olarak güncellenmiştir. Yazarın 1953 tarihinde yayınlanan Kayıp Aranıyor adlı eseri ise roman türünde verdiği son edebi ürünüdür.

Dünya edebiyatının seçkin yazarlarından Virginia Woolf, roman ve öykülerinin yanında yazdığı edebiyat eleştirileri, denemeler ve anı yazılarıyla da okurlarının dikkatini her zaman çekmiştir.

Woolf, bu seçkideki yazılarında, geçtiğimiz yüzyılın başında bir kadın olarak yazarlık yapmaya çalışmanın zorluklarına değiniyor; kendi edebi hazzına, çağdaşı yazarların eserleri ve kişilikleri üzerine düşüncelerine ışık tutuyor.

Yetenekli bir kalem, aydın bir zihin ve çok yönlü bir entelektüel olarak entelektüel kimliğinin savunmasını yapmış; Henry James’ten E. M. Forster’a bir dizi önemli yazara ilişkin görüşleri ve aktardığı dedikodularla, öğretici, yer yer eğlenceli ama son derece yalın denemeler kaleme almış Woolf.

Edebi zevki, yazma özgürlüğünü ve dönemin en büyük entelektüel sorunlarından biri olan temsilde cinsiyet eşitsizliğini konu edinen denemeleri, bugün bile tazeliğini, geçerliliğini koruyor…