Elmas'ın Kanatları - Ece Aytaç
Okulların duvarlarında dört mevsimi gösteren afişler vardır: Yağmuru da
hissederseniz o resimlerde, rüzgârı da, deniz kumunun sıcaklığını, kışın
ayazını da… Sobanın üstünde kestane kavuran nine, şemsiyesiyle rüzgâra
karşı yürüyen kadın, odun kesen adam, kartopu oynayan çocuklar, ekin
biçen çiftçiler, denizden ağ çeken balıkçılar…
Mevsimleri anlatan o resimlerdeki insanlar tüm zorluklara rağmen
mutludur, güler yüzlüdür, hayat doludur. Elmas Kanatlar’ı okul
duvarlarındaki mevsim panolarının içinde gezinir gibi okudum.
Anneannesinin siyah şemsiyesi altında, yağmurlu bir günde çocuk
adımlarıyla başlıyor, Ece Aytaç’ın öyküsü… Ve tekerlekli sandalyesinde ilk
kez hastane kapısından dışarı çıktığında yağan yağmurla devam ediyor…
Bir Ege kentinde, vagonlarında ‘’İstanbul’’ yazan dönme dolapla çıktığımız
yolculuk dans pistine de ulaşıyor, denizlerin metrelerce altına da…
Sayfalarında hayatın her mevsiminden öyküler taşıyan, kitapseverler için
rüzgârına kanatlarını açarak yeni ufuklara doğru yol alacakları bir kitap…
Sunay Akın